Ramallah (UNA/WAFA) – Filistinli Mahkumlar Kulübü, İsrail işgal güçlerinin son iki gün içinde aralarında bir üniversite öğrencisinin de bulunduğu 7 Filistinli kadını tutukladığını ve böylece İsrail hapishanelerindeki kadın mahkum sayısının 47'ye ulaştığını bildirdi.
Mahkumlar Kulübü Pazartesi günü yaptığı açıklamada, işgalin ilk iddialarına göre son iki günde tutuklananların çoğunun sosyal medyada "tahrik" suçundan tutuklandığını ekledi. Bu, işgalin şu anda yüzlerce vatandaşı tutuklamak için kullandığı en belirgin sistematik politikadır ve idari gözaltı suçunun bir başka yönüdür. Bu tür zulüm, daha fazla sansür ve fikir ve ifade özgürlüğüne kısıtlama getirmek için merkezi bir araç haline gelmiştir.
El Damon Cezaevi'nde çoğunluğu kadın tutukluların bulunduğunu, aralarında iki Gazzeli kadın tutuklu, iki kız çocuğu, altı aylık hamile iki kadın tutuklu ve 10 idari tutuklunun da bulunduğunu anlatan Öztürk, şunları kaydetti:
İmha savaşının başlangıcından bu yana tutuklanan kadın sayısının 560 vakayı aştığını belirtmekte fayda var. Bu rakam, Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria'da tutuklanan kadınları ve 1948 topraklarından gelen kadınları da içeriyor. Gazze'de tutuklanan kadın sayısının net bir tahmini yok.
Bu sistematik tırmanışın, Filistin topraklarındaki tüm kadınları, küçükler de dahil olmak üzere etkilediğini belirtmekte fayda var. Ayrıca, işgal tarafından hedef alınan bir aile üyesine teslim olması için baskı yapmak amacıyla düzinelerce kadının rehin alınması da buna dahil. Bu politika, 7 Ekim'den bu yana önemli ölçüde tırmanan en önemli suçlardan birini oluşturdu.
Bu bağlamda Filistin Tutuklular ve Eski Tutuklular Komisyonu, işgalcilerin tutuklulara avukat görüşmesi hakkını reddetmeye devam etmesi konusunda uyarıda bulunarak, işgalcilerin cezaevlerindeki ihlalleri örtbas etmesinden tamamen sorumlu olduğunu belirterek, uluslararası toplumu acilen harekete geçmeye çağırdı.
Komisyon, son on gün içerisinde yaklaşık 500 erkek ve kadın mahkûmun Komisyon personeli tarafından yasal görüşme taleplerinin reddedildiğini, bunun tecrit ve baskı politikasında tehlikeli bir tırmanış olduğunu kaydetti.
(bitti)
